Fenerbahçe lig düşecek > Fenerbahçe'nin puanı silinecek > Şampiyon olamasak da CL'ye gideceğiz.
Bu söylemler hem şike süreci hem de transfer sürecini kapsıyor.
Yani bu süreç temmuzda değil de eylülde başlasaydı, Fatih Terim'in elinde bugünden çok daha geniş, iyi bir kadro olurdu.
Neler oldu hatırlayalım;
*Transferlere hızlı girileceği bizzat başkanın ağzından duyulduktan
sonra gelişen bu süreçte en büyük ve muhtemel kuvvetli görünen
rakibimizin küme düşeceği / puanı silineceği / psikolojik erozyona
uğrayacağı düşünülerek nasıl olsa şampiyon oluruz, para harcamayalım
mantığıyla frene basıldı.
*Ligin ilk yarısı başladı ve çoğu yeni ve kaliteli transferlerle giderek
oturan takımımız pek çoğumuzun beklemediği şekilde iyi oynayarak
liderliği aldı, şike sürecinden etkilenen rakibimiz bocaladı. Biz, medya
ve hatta rakibimiz bile devre arasından sonra şike cezaları beklenmeye
başlandı. Fakat MAA federasyonunun çelişkili açıklamalarından sonra
hocamız ceza infazlarından umudunu kesmiş olacak ki ilk kez basın önünde
"PlayOff diye birşey çıkardılar, ne kadar avantajlı girersek o kadar
avantajımız silinecek. Devre arası transferlerini başarmak dünyada pek
kolay olmuyor ama devre arasında mutlaka kaliteli ofansif oyuncular
takıma katmamız gerekiyor" sözleriyle transfer istedi.
*Başkanımız "hocamız liste verir, hallederiz" dedikten bir süre sonra
devre arası yaklaşmışken, TFF'nin cezaları UEFA zoruyla PlayOff
karşılaşmalarından önce infaz edeceği hem basın hem TFF tarafından
söylendi ve yine transferden vazgeçildi. Çünkü rakibimizin cezası infaz
edilecekti ve playoff grubunda olamayacaktı. Böylece işimiz kolaylaşacak
ve şampiyon olacaktık, transfere para harcamaya gerek yoktu.
Şampiyonlar Ligine gidince, yani sene sonundaki transfer döneminde
harcarız mantığına büründük.
*TFF ve siyaset gayet kaypak politikalarla rakibimizi play-off grubuna
soktu. 9 puanlık fark bir mağlubiyet ile 2 puana indi ve iş senelerdir
galibiyet alamadığımız ortama kalıyor gibi görünüyor. Ve başkanımızdan
bir açıklama geliyor: "Olsun, şampiyon olamasak bile şampiyonlar ligine
biz gideriz çünkü Uefa rakibimizi almayacak"
Benim gördüğüm süreç bu. Diyelim ki Allah korusun şampiyonluğu
kaybettik. Farazi konuşacağım ama olmaz olmaz değil; TFF gelecek sezon
Fenerbahçe'nin puanını sileceğiz, -12 puanla lige başlayacaklar ve ağır
para cezası vereceğiz dedi. Uefa da bunu yeterli gördü ve CAS davasının
geri çekilmesidir, odur, budur derken bu seneyi lider bitiren
Fenerbahçe'yi şampiyonlar ligine direkt aldı. Lig ikincisi bizi ise ön
eleme bekliyor. Bu zihniyetin "ön elemeyi geçip gruplara kalalım da
acaip transferler yapacağız, göreceksiniz" demeyeceğini ve misal bir
Steaua Bükreş faciası* yaşamayacağımızı kim garanti edebilir?
Evet bu son paragrafım çok fazla teori içeriyor ama ne yazık ki ben
bunlara alıştım. Olursa şaşırmam, olmazsa sevinirim. Transferler
üzerinden örnek verdim ama anlatmak istediğim olay transfer fetişi
değil. 8 yeni transferimiz var oynayan, bu bir sene içinde kadroya
tutturulabilmiş çok önemli bir rakam ve başarıdır. Yetmez ama evettir.
Hocamızın ofansif futbolcu yetersizliğinden dem vurduğu anlarda Shaqiri
olmadı ama Yiğit'i aldık demektir. Sen Fatih'sin büyük düşün, Yiğit'i de
Shaqiri yaparsın demektir. Sene başından beri Baros yetmiyor santrafor
alalım isteğine Drogba, Berbatov gösterip Sercan ile karşılık vermek ve
sen adam edersin demektir.
Başkanımızı insan olarak çok sevdim. Belki bu yukarıdaki eleştirilerim
onun fikirleri değil, yönetimin akıl vermeleri de olabilir fakat
sorumluluk başkandadır. Hocaya da, bize de bazı sözler verip sonra
bunlardan "rakip zayıflayacak" diye vazgeçmesinedir sözüm. Yoksa biz
geçmişte ne 3 yıldız sözleri gördük, zaten yoktular.
*Steaua Bükreş faciasının yapılması kesin olan
forvet ve kaleci transferinin önelemeyi geçip daha iyilerini alabilmek
için geciktirilerek bir faciaya dönüştüğünü düşündüğümden bu örneği
verdim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder