Dün, kanser olduğumu öğrendim. Mesane kanseri. Cuma günü ilk ameliyata gireceğim.
Niye ben? Çünkü sigaranın dibine vurdum. Bile bile içtim. Şimdi mızmızlanmaya hakkım yok. Sülalede ilk ve tek kanser teşhisi bu. Yani öyle "benim ailemde yok, bende de olmaz" demeyin, bırakın zıkkımı. Bir de şu var ki mesane kanserinin dünya üzerindeki yaş ortalaması 65. Ben bu ortalamanın yarısındayım daha. Demek ki neymiş? "Daha yaşım genç, bana birşey olmaz" diye ihmal etmemek lazımmış. Her sigara içen bu illete yakalanacak değil ama ilk sebep o meret. Bilin.
Niye ben? Çünkü sigaranın dibine vurdum. Bile bile içtim. Şimdi mızmızlanmaya hakkım yok. Sülalede ilk ve tek kanser teşhisi bu. Yani öyle "benim ailemde yok, bende de olmaz" demeyin, bırakın zıkkımı. Bir de şu var ki mesane kanserinin dünya üzerindeki yaş ortalaması 65. Ben bu ortalamanın yarısındayım daha. Demek ki neymiş? "Daha yaşım genç, bana birşey olmaz" diye ihmal etmemek lazımmış. Her sigara içen bu illete yakalanacak değil ama ilk sebep o meret. Bilin.
İdrarda ve sonrasında gelen kan ile başladı herşey. Her zaman ki gibi boşverdim, üşütmüşümdür diye salladım. 15 gün sonra ikinci kere ve daha yoğun olmak üzere yine kanama olunca, Jeanne d'Arc zevcem ortalığı ayağa kaldırmış benden habersiz, sülale seferberlik ilan etmiş, yaka paça hastaneye götürdüler beni. İyi ki götürmüşler tabi. Sağolsunlar. Tahliller, bidon bidon kanlar, kültürler, röntgenler, ultrasonlar, endoskopiler, patolojiler.. Hepsi bizim için var. Nimet bunlar.
Velhasıl dün tanı koyuldu, sülalenin gelmiş geçmiş tek kanserlisi ben oldum. Gururluyum tabi.
Korku? Telaş? Gram yok yemin ederim. Aksine moral pek yerinde.. Herkes iyi davranıyor, yüzüme gülen arkasını dönünce ağlıyor, biliyorum. Sevildiğimi biliyorum zaten de bunu iliklerine kadar hissetmek apayrı manevi krallık sağlıyor bünyeme. Hastalığımı küçük yansıtmaya çalışıyorlar bana karşı, ameliyatımı tırnak kesme noktasına minimize ediyorlar kafama takmayayım diye. Yemezler yavrular. Neyin ne olduğunu biliyorum. Hergün kanserli cenazeler geçiyor elimden, önümden, imzamdan.. Ama şu var; korkmuyorum. Ne hastalığın adından, ne düzeyinden, ne de ölümden.. Ölümün bilincinde olan insanım ben. Hem yeneceğim ben bunu. Beraber yeneceğiz. Aslında uyuz olurum böyle braveheart cümlelere ama bu seferlik dedim işte.
Ne olursa olsun buralardayım.. Başıma bir iş geldi, ağlarım zarı zarı demedim. Şuna biat ettim;
"Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn"
Başınıza bir musibet isabet ettiği zaman, Allah'tan geldik ve ona döneceğiz deyin.