12 Eylül 2010 Pazar

Demos-Kratos

Referandum süreci benim açımdan zor geçti. Çok düşündüm, çok tarttım..
Sağıma, soluma baktım, hemen her değişik fikirdeki siyasilerle konuştum..
Birine "neden evet?" diye sordum, diğerine "neden hayır?" diye sordum..
Sonra biraz da kendi fikirlerime sorayım dedim.
Her partinin kendi sebeplerinin bulunduğu kitapçıkları okudum.
Yine emin olamadım, olduğu gibi tüm paketi okudum..
İki seçenek de beni %100 tatmin etmedi. Oyum kesin şöyle diyemedim.
Hayırda da hayır gördüm, evetde de hayır gördüm.
İki seçeneği de benimsedim, iki seçeneğe de karşı çıktım.
Sandığa gittim, hâla kararsızdım.
Kararsız seçeneği olmadığı için, sandık başında eşime sordum, ne dediyse ona bastım mühürü.
Aile içi oligarşi.. Kadın haklı beyler..
Anlayacağınız sabit fikir sahibi biri olarak değil aşağıdaki böğüreceğimin sebebi..
Bunları neden anlattım? Şu yüzden;

Halk "evet" dedi..
Bir grup aydınlık dilencisi (Belgarath başkan sağolsun) hortladı;
"görgüsüzler, cahiller, köylüler, aptallar, salaklar" diye..
Durmadılar, "Aziz Nesin az söylemiş, bu milletin %58'i aptal" dediler..
Daha da yetmedi, "Bir avuç aydın azınlık kaldık" dediler..
Höst bre! Bu ne yavşakça bir düşüncedir yahu! Resmen sapıklıktır bu.
Ey dilenci, bir düşün bakalım halkı oluşturanlar kimdir? Aydınlığın kriteri nedir dilenci?
*Neye göre sen aydınsın da, diğeri cahil? Küresel ısınmaya bile evet ama sana hayır dilenci!
*Neye göre sen zekisin de, diğeri aptal? Bireysel silahlanmaya bile evet ama sana hayır dilenci!
*Neye göre sen ülkeni sevensin de, diğeri ülkeyi satan? Çelik bile değişti, sen değişmedin dilo :(

Hani nerede kaldı senin demokrasi anlayışın dilenci?
Demokrasi kendi isteklerin seçilmediğinde fos mu çıkıyor yoksa?

Halk türküleri çığırırsın, adına halk müziği dersin, ama halkın tercihine saygı duymazsın be dilo..

Benim köylü halkım başımın üstündedir dersin, benim işçi halkım eziliyor dersin, sonra o güruha "köylü, ezik, cahil" dersin.. Ey melekler meleği, söyle bana kimsin sen dilenci?

"Her topluluk layık olduğu şekilde yönetilir" sözünü düstur alırsın, iş buna kaldığında kabullenemezsin.. Git, kendini çok sevdirmeden dilocan..

Aysun Kayacı "dağdaki çoban ile benim oyum nasıl bir olur" deyince hümanist halkçı tavır takındın, ama bugün sandıktan evet çıkınca "okuma yazma oranı/oy paylaşımları" analizleri yaptın.. Sen hangi bokun lacivertisin be dilo?


Bu aydınlık dilencileri 364 gün çobanlar hakkında türküler besteler, şiirler yazar, başımızın üstünde derler, ama geri kalan 1 gün kendi oylarıyla eşit oy hakkına sahip olmalarını hazmedemezler.. Kırmızı sana çok yakışıyor be dilenci :(

Sosyalist futbolcu Metin Kurt ve Marksist futbolcu Ivan Ergiç için methiyeler düzersin, Suat Kaya ve Hakan Şükür safını belli edince defterden silersin.. Yatacak yerin yok senin dilenci :(

Senelerce Sezen Aksu dinledin, baş tacı ettin, onunla yattın, kalktın, ağladın.. Ama Sezen Aksu referanduma "evet" diyeceğini açıklayınca hayatından çıkarttın.. Bu da mı gol değil be dilenci :(

Bak yağmur başladı.. "Evet" veren cahiller şu yağmurun seline kapılıp gitsin bu memleketten istiyorsun değil mi dilenci? Haydi itiraf et dilo, yağmurun sesine bak dilo, sindirime davet ediyor.

Dünya üzerinde demokrasi ile yönetilen ülkelerin yaşadığı seçim sonuçlarını sindirmesini arastırmadan evetçileri "mantıksız çoğunluk", hayırcıları "mantıklı azınlık" ilan ettin..
Selvi boylum, al yazmalım, dilencim.. Sen teksin :(


Rahşan Ecevit bile Mhp ile koalisyonu sindirdi ama sen bu referandumu sindiremedin dilenci.. Hiiiç anlatamadın, hiiiç anlamadılar be dilocan :(

Sonuç ne çıkmış olursa olsun, misal hayır çıksaydı ve yukarıdaki cümleleri diğer grup dilencileri söyleseydi de aynı tepkiyi verirdim. Demokrasi bu kadar kişisel algılanmamalı.

Değinmeden geçemeyeceğim ki;
Meydanlarda, "oy vermemek Akp'nin ekmeğine yağ sürmektir" diyen bir sevgili genel başkanın
"oy verememesinin" izahı yok. Buna dilenciler bile gülüyor. Yine de seni sevmiyorum dilenci :(

1 yorum:

Adsız dedi ki...

İşte yorum budur, ben de diyordum yok mu benle aynı fikirden yürüyen bir babayiğit TheTurk abimizi okumayı unutmuşuz tabi.
Aynı şekilde ben de sandık başında karar verdim içimden hangisi geliyorsa, elim hangi kısma gidiyorsa ona oy verdim, çünkü kararsızlığım had safhadaydı yok ki bizim eşimiz "sen ne diyeceksen o olsun sevdiceğim" diyeyim :D

Blog Widget by LinkWithin