16 Temmuz 2010 Cuma

Pamuk


Bir gariban öldü. Parçalanmış bir hayattı onun hayatı.
Yüzüne baktım yıkandıktan sonra, meymenet yoktu.
Kaşları, benim martı kaşlarımın tersiydi. Küçük Emrah gibiydi.
17 yaşındayken kaçırdığı kızla evlenip, 60 yaşına gelince boşanmak...
Neydi ki bunun sebebi? Aralarındaki ten uyumu mu bitmişti?
Yada elektrik mi alıp veremiyorlardı artık, kablolar mı kopmuştu?
Neydi son nefesini verirken, yanında sadece Azrail'i görmenin sebebi?
Neden yatakta değildin de bir sokak köşesinde üstünde çaputlarla bulundun?
Sordum, söylemedi. Söyleyemedi, utandı belli ki.. Ama oğlu söyledi işte;
"Altılı tutturdu abi, sevindik artık paramız var diye. Ama o önce annemi boşadı"
Sonrası malum, her kırkından sonra azanın düştüğü durum işte:
Parayı 43 sene sana saçını süpürge eden insan ve çocuklarınla değil de,
sana 4 saat zevk yaşatanlarla yedin, bitirdin. Sonra kendin de bittin.
Utanmadan bir de öldün, benim önüme düştün. Ehh o zaman affetmem;
"Cafeeerrr! Pamuğu bol kullan ulan!"

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin